KOTON
Başarı Hikayesi
Koton Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gülden Yılmaz ve Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz :
"Nebim ile gerçekleştirdiğimiz altyapı çalışmaları kontrol ve takip mekanizmamızın itici gücünü oluşturuyor."
1988 yılında Kuzguncuk'ta küçük bir butik olarak işe başlayan, bugün 24 ülkede, 222 mağazası bulunan Koton, hem Türkiye, hem de dünyada büyük bir hızla büyüyor. Müşterilerinize yıl içerisinde çok yüksek adetlerde koleksiyon ve model sunan ve Türkiye'de 150'nin üzerinde, yurtdışında 60'ın üzerinde mağazası bulunan Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ve Başkan Yardımcısı Gülden Yılmaz, bu kadar büyük bir operasyonu Nebim sayesinde nasıl yönettiklerini, mağazalar arası kontrolü ve takibi nasıl sağladıklarını anlattı.
1988 yılında Kuzguncuk'ta açtığınız küçük bir butik ile başlayan Koton markasının hayranlık uyandırıcı bir gelişimi oldu. Bu süreci sizden dinleyebilir miyiz?
Koton'un ticari hayatı, Kuzguncuk'ta açtığımız ilk mağaza ile başladı. Önceleri ben mağazada direk satış ile ilgileniyordum, eşim de hafta sonları satın almada yardımcı oluyordu. Onun ordudan ayrılması ve beraber çalışmaya başlamamızdan sonra işimiz hızla büyüdü. 1995 yılında tasarım bölümünü kurduk. 1996 yılında, Münih'te ilk yurtdışı toptan satış mağazamızı faaliyete geçirdik. Bir yıl sonra da Koton konsepti ile ilk mağazamızı İstanbul Profilo Alışveriş Merkezi'nde açtık. Daha sonraki yıllarda kendi mağazalarımızın yanı sıra franchise sistemi ile Türkiye'de ve dünyada geniş bir mağaza zinciri oluşturduk. Şu anda Türkiye'de 160, Libya, Romanya, Libya, Slovakya, Dubai ve Bulgaristan gibi dünyanın önemli noktalarında 62 mağaza ve satış noktası ile müşterilerimizle buluşmaya devam ediyoruz.
Her zaman modayı makul fiyatla satan, ürün gamını sürekli genişleten bir Koton'dan söz etmek mümkün. Koton olarak müşteri profilinizi nasıl tanımlıyorsunuz ve Koton'u hazır giyim sektöründe nasıl konumlandırıyorsunuz?
Koton'un müşteri profili gençler ve genç profesyonellerden oluşuyor. Bizim müşterilerimiz modayı takip ediyor, trendi giyinmeyi seviyor ve uygun fiyatı tercih ediyor. Ancak son 10 yılda gerek dünya çapında, gerek Türkiye'de yaşanan krizler tüketici profilinin değişmesine neden oldu. Tüketiciler lüks ürünleri tercih etmeme, zorunlu tüketim ürünlerinde ise farklı marka ve kalitede ürünleri tercih etme yönüne gittiler. Koton tüketicinin değişen bu eğilimlerini önceden algılayarak, satışlarını ve müşteri portföyünü büyük ölçüde arttırdı. Koton, geniş müşteri profili, inovatif projeleri, modanın öncüsü uygun fiyatlı ürünleri ile Türkiye ve dünyada hızlı-moda kategorisinin en önemli oyuncuları arasında yer alıyor.
Büyük hazır giyim markalarının bile dikkatini çekecek bir noktadasınız. Koton'un yurt dışında açtığı mağazalarda; H&M, Zara, Mango gibi hızlı moda firmaları ile nasıl rekabet ediyorsunuz?
Biz Koton olarak 15 senedir ihracat yapmaktayız. 24 ülkede, 222 mağazamız bulunuyor ve bu rakam hem Türkiye, hem de dünyada büyük bir hızla artıyor. Bizim mağaza açtığımız ülkelerde, büyük çoğunlukla talep o ülkeden geliyor, AVM'lerinde veya alışveriş destinasyonlarında Koton mağazası bulundurmak için 6 ay kira almamayı öneren talepler bile alıyoruz. Koton, bugün artık öyle bir noktaya geldi ki bulunduğu lokasyonlarda trafik yaratıyor.
Müşterilerinize yıl içerisinde çok yüksek adetlerde koleksiyon ve model sunuyorsunuz. Türkiye'de 150'nin üzerinde, yurtdışında 60'ın üzerinde mağazanız olduğunu düşünürsek, bu kadar büyük bir operasyonu nasıl yönetiyorsunuz? Mağazalar arası kontrolü ve takibi nasıl sağlıyorsunuz?
Koton'un kemikleşmiş ve tecrübeli bir kadro yapısı var. Geçmişten bugüne kadar büyümenin içinde olan ve yarına yönelik büyüme hedeflerini benimsemiş bir kadro başarıda büyük pay sahibi. İhtiyaçların paralelinde Nebim ile birlikte yapılan iyileştirmeler ve altyapı çalışmaları da kontrol ve takip mekanizmasının itici gücünü oluşturuyor. Koton'un yurtiçi ve yurtdışı mağazacılık organizasyonu mevcut ve gelecekteki yatırımların yönetimi konularında, dinamik bir yaklaşımla yapılanmasını yeniliyor ve geliştiriyor. Bu sayede büyüme sürecinde rekabet avantajımızı koruyabiliyoruz.
Son günlerin en çok tartışılan konularından biri olan Euro'nun değer kaybetmesi ve Türk Lirası'nın değer kazanması konusunda siz neler söyleyebilirsiniz? Bunun Koton'a yansımalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son dönemde Euro'nun değer kaybetmesi, TL'nin Euro'ya karşı değerli hale gelmesi kısa vadede pahalılaşma şeklinde görülse de, ülkeler bazında ele aldığımız fiyat ve ürün yönetimi stratejimiz çok fazla etkilenmemizi sağladı. Bulunduğumuz pazarlarda yaygınlaşarak, pazardan almamız gereken paya ulaşıp bu tür geçici olabilecek şoklardan kurtulmaya çalışıyoruz. Müşteri ihtiyaçlarına, ürün ve fiyat dengelerine dikkat ederek bu tür ortamlardan güçlenerek çıkmak mümkündür.
Yılmaz Bey, daha önceki görüşmelerimizde birçok kez Wal-Mart'tan başarı örnekleri verdiniz. Wal-Mart olsun, başka örnekler olsun, hazır giyim sektörünün en başarılı liderlerlerinden biri olarak, diğer Nebim kullanıcıları ile paylaşmak isteyeceğiniz best practice'ler var mıdır?
Hazırgiyimin Wall-Mart ı olmak en önemli hedefimiz. Bunun yanında kriz dönemlerinden dahi başarı ile çıkan H&M, Zara gibi firmaları da örnek gösterebiliriz.
2010'un ikinci yarısından beklentileriniz neler? Yeni yatırımlar açısından kendinize nasıl bir rota çıkarıyorsunuz?
2010 yılı ve sonrasında hedeflediğimiz pazarlar arasında yine bizim müşteri profilimize uygun olan ve marka değerimize katkıda bulunacak, bizlere coğrafi ve iklimsel olarak yakın bulunan; Kuzey Afrika Ülkeleri, Ortadoğu, Orta Asya ve Doğu ve Batı Avrupa ülkeleri üzerinde odaklanmayı planlıyoruz. Koton mağazalarında müşterilerimizi daima şaşırtmaya devam edeceğiz. 2010 sonuna kadar yurtiçinde 20, yurtdışında ise 15 mağaza, yani toplamda 35 mağaza açmayı hedefliyoruz.